Page 63 - Sinerji SAYI-2

Basic HTML Version

61
BOSİAD
SİNERJİ
/ Eylül - Ekim 2013
yüzde 90’u otomotiv sektöründen olduğu için
oradaki sıkıntılar doğal olarak bizleri de etkiliyor.
2014 yatırım planlarınız arasında neler var?
Hedefleriniz neler?
2008 krizinde 32’lik CNC torna yapmıştık. Bu
sene de daha büyüğünü, yani 42’lik tipini yapı-
yoruz. Ocak ayından beri onunla uğraşıyoruz.
Birkaç aya kadar piyasada olacak. Yani daha bü-
yük çaplı yeni bir ürün yapıyoruz. Takım tezgâhı
üreticileri dünya genelinde 40 kişiyle çalışır. Bu-
tik üretim yapan firmalarız. İşte bu yeni yapaca-
ğımız ürünle biz de RETOSAN olarak istihdamı
artıracağız. Yatırım planları doğrultusunda fuar-
ları takip ediyoruz. Bu sektörün en büyük fuarı 2
yılda bir Almanya’nın Hannover kentinde düzen-
lenir. Bu EMO Fuarı’na 1987’den beri kaçırmadan
katılırız. Teknolojideki son gelişmeleri orada ko-
laylıkla gözlemleyebiliyoruz. RETOSAN’ı kurarken
ve geliştirirken dünya çapında üretim yapmayı
hedefliyorduk. Şimdi de o hedeflere ulaştığımızı
söyleyebiliriz.
Türk sanayisinin kalbinin attığı Bursa
OSB’de yıllardır faaliyet gösteriyorsunuz…
Bugün itibarıyla Bursa OSB’nin fotoğrafını
çekecek olursanız, gözünüze neler çarpar?
Tüm Türkiye’yi geziyoruz… Bursa Organize Sa-
nayi Bölgesi, altyapısı ve yönetimiyle alanında
Türkiye’nin en iyisi. 1997’den beri buradayız
daha 1 dakika bile elektrik kesilmedi. Bu, büyük
bir başarıdır. Doğalgazımız, suyumuz düzenli ge-
liyor. Daha oturmuş bir yapısı var.
Bursa sanayisinin içinde bulunduğu duru-
mu nasıl görüyorsunuz? Yeterince destek
var mı Bursa’ya?
Destek veya teşvike fazla güvenmiyorum. İnsan,
neticede kendi göbeğini kendisi kesmeli. Geliş-
mişlik noktasında Bursa çok çok ileri düzeyde.
Anadolu’ya gittiğiniz zaman hemmantalite hem
de kalite anlamında Bursa farkı bir hayli açmış
durumda. Tabi otomobil fabrikalarının burada
olmasının etkisi büyük. 150 yılda edinilen kültü-
rü Bursalı sanayici, 10 yılda kazandı ve disipline
etti. Siz üretim yapma ve yönetim beceriniz yok-
sa her gün teşvik bile verilse batarsınız.
Türkiye, pek çok kez ekonomik krizle sarsıl-
dı? Bu kadar dalgalı bir zeminde firmanızı
makinanızı nasıl korudunuz? İlk yaptığınız
işçi çıkarmak mı oldu?
Bir kere çalışkan olacaksınız ve işinizi seveceksi-
niz. Her şeyin önünde bizim için iş gelir. Bir de
mali gücünü güçlü tutacaksın. Bizim bu işleri-
mizde maceraya yer yok. Mali gücü her zaman
ön planda tuttuk. En ciddi krizi 2008’de yaşadık.
Genelde 6 ayda krizleri atlatırdık ama 2008’deki
kriz, yaklaşık 1 buçuk yıl etkiledi. Müthiş bir dü-
şüş yaşadık. Almanya’da Volkswagen çalışma sa-
atlerini kısaltarak işçi çıkartmamayı sağlıyormuş.
Biz de onu uyguladık. Cuma günleri çalışmayı
kaldırdık. Hiç kimseyi çıkarmadan bir yıl boyunca
öyle devam ettik. Şimdi ise bazen cumartesi bile
mesai yapıyoruz.
Çalışanlar size kolay ulaşıyor mu? İlişkiler
nasıl bir zeminde ilerliyor?
Birebir iletişime giriyoruz. Butik iş yaptığımız için
doğal olarak direk iletişime geçiyoruz. Üretim
sürecine ilişkin kararları birlikte uyguluyoruz. Şu
an buradaki çalışanlardan yaklaşık 15’i aşağı yu-
karı 30 yıldan fazla süredir bizimle birlikte. Bizim-
le 5 yılı geçiren bir daha ayrılmaz. Kırıp dökmeye,
hataya göz yumabilirim ama dürüst olmayanı, iyi
niyetli olmayanı hiçbir zaman affetmem.
“Yıllar geçti, artık yoruldum” dediğiniz olu-
yor mu? Çocuklarınıza işi devretmeyi düşü-
nüyor musunuz?
İş bırakma gibi bir projem yok. 37 yıl oldu iş haya-
tında. Bir oğlum bir de kızım var. Beşevler Sanayi
Sitesi’nde TAKPA Makine Ticaret ve Sanayi adlı
bir şirketimiz daha var. İletişim Fakültesi mezunu
oğlum bu şirkette çalışıyor. Kesici takımlar, kalıp
donanımları ve takım tezgâhları ticareti yapılıyor.
Kızım da endüstri mühendisi. 3 yıldır TOFAŞ’taydı
o da Eylül’de RETOSAN’da çalışmaya başladı.
Pek çok sanayici eleman bulamamaktan
yakınıyor. Bu, sizce ağır çalışma şartları mı
yoksa fırsatların yeterince değerlendirilme-
mesinden mi kaynaklanıyor?
Üretimin olması için sermayen olacak, yöneti-
ciler olacak arkasından da teknisyenler olacak.
Ama Türkiye’de birçok kişi ‘Yönetici olayım. Ma-
sada oturayım’ zihniyetine bürünüyor. Biraz da
firmaların politikasıyla ilgili bir konu. Eleman ye-
tiştirme gibi bir amaç güdülmüyor. Üniversiteyi
bitiren biri her şeyi bilemez. Beklentiler de farklı.
Makine mühendisi gelip de anında makine ça-
lıştıramaz. “Kumpas kullanmayı bile bilmiyorlar”
deniliyor mesela… Kumpas kullanmayı öğret-
mek 10 saniyelik bir iştir. Biraz da bu bakış açısın-
dan kaynaklanıyor.
Sanayide boy göstermek isteyen gençlere
neler önerirsiniz?
Son 10 yılda kendisi girişimci olup da tutunan
çok az genç gördüm. Profesyonel de çalışsalar,
5 sene çıraklığı göze almalarını öneriyorum. Yük-
sek ücret hayaline kapılmadan teknik üretime
ilişkin gereksinimlerini karşılamaları gerekir. İşle-
rini sevecekler ve de dürüst olacaklar.
İş yaşamı dışında neler yapıyorsunuz, neler-
den zevk alıyorsunuz?
Hobi olarak, daha çok bahar aylarında fotoğraf
çekerim. Bir de cumartesi günleri briç oynadı-
ğımız bir ekibimiz var. Şansın olmadığı tek kâğıt
oyunudur. İnsanın düşünce sistematiğini müthiş
bir şekilde geliştiriyor.
Yemekle aranız nasıl? En çok sevdiğiniz ye-
mek hangisidir?
Hobilerimden biri de yemek yemektir. Özelliği
olan bir lokanta duyarsam işi gücü bırakır dene-
meye giderim. Zaman zaman yeni açılan yerler
olup olmadığını da arkadaşlarımızla konuşuruz.
Birinci tercihim deniz ürünleridir, balıktır.
RETOSAN Kurucusu ve Genel Müdürü Hasan
Candan, 2014 ve sonrasına umutla bakıyor.