Page 76 - Sinerji s10
P. 76

kitap dünyası






                                                Ruh İkizi mi, Ruh Öküzü mü?


                                                Seda Akgül, Ruh İkizi mi, Ruh Öküzü mü? kitabıy-  Aynı ailenin çocukları bile birbirine benzemez,
                                                la kendimizi tanıyacağımız, eğlenceli ve pratik   hatta anlaşamazken, kimilerimiz bambaşka bir
                                                fikirlerle dolu bir yolculuk vaat ediyor. İstatistik-  yerdeki  yetişkin  bir  insanın  kendisinin  ruh  ikizi
                                                ler, 2020 yılında yeryüzündeki kadınların dörtte   olduğuna inanıyor. Peki, bir ruh ikizimiz olduğu-
                                                birinin sonsuza dek bekâr kalacağını söylüyor.   na körü körüne inanmalı mıyız, yoksa biraz olsun
                                                Bekârlık bazılarımız için kötü bir seçenek değil,   sorgulasak ihanet mi etmiş oluruz?...
                                                ama bazılarımız hâlâ dışarıda ruh ikizini arıyor.





               Mucizeler Yağarken

               Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere   başa çıkamamaktadır. Yalnızca hayalî arkadaşıyla
               inanmak gerekir… Hayatının en büyük ihaneti-  konuşan küçük çocuğun babası Daniel da oğlu-
               ne uğrayan, terk edilen ve çok zor bir yıl geçiren   na yardım edemediği için acı çekmektedir. Joy,
               Joy Candellaro, Noel yaklaşırken hep hayalini   ikilinin hayatına tesadüfen girerek onlara yolları-
               kurduğu maceraya atılmaya karar verir. Kimse-  nı bulmalarında yardımcı olur ve böylece arala-
               ye haber vermeden bir uçak bileti satın alır ve   rında güçlü bir bağ kurulur. Joy, eski hayatını ge-
               hiç tanımadığı bir şehre doğru yola çıkar. Fakat   ride bırakıp bu yeni dünyanın bir parçası olmak
               beklenmedik bir şey olur ve Joy kendini bir anda   istediğini fark eder. Fakat bu gerçek olamayacak
               büyülü yağmur ormanlarının yakınlarında, muh-  kadar güzel atmosferde yanlış bir şeyler vardır.
               teşem bir gölün kıyısında yer alan bir balıkçı ku-  Joy, hayallerle gerçeğin arasında bocalarken
               lübesinde bulur. Kulübede yaşayan küçük Bob-  umudun peşinden gitmeyi seçer ve bir mucize-
               by, yakın zamanda kaybettiği annesinin acısıyla   ye tanıklık eder.



                                                Hüzün Yanığı

                                                Islak harflerle konuş  benimle  sevdiğim. Ben,   yalnızlığına bir yürek esintisi Hüzün Yanığı. Ta-
                                                sende en çok hüznü sevdim. Uzaklığı ayrılığın   savvufi aşkı konu ettiği romanlarıyla milyonlarca
                                                mesafesi bilirdim, meğerse ucu kapanmayan   okura ulaşan Sinan Yağmur, bugünde yaşanan
                                                uzaklıklar yakınlıktan doğarmış. Aşk uzaklıktır,   bir aşk hikâyesiyle İstanbul’un arka sokakların-
                                                ölüm ise yakınlık. Aşk ile ölüm arasındaki perde-  da, Kapadokya’da peribacaları labirentlerinin
                                                nin adıdır hüzün ve her aşığın hüzünden geçen   arasında dolaştırıyor okuyucusunu. Her zamanki
                                                hazin bir hikâyesi vardır. Kirletilen bir aşkı ancak   gibi pergelin bir ayağını aşkın merkezine diğer
                                                hüzün temizler. Sürekli sorgu ve hesaplaşmaya   ayağını ayrılığın hüzün ateşine dokundurarak,
                                                dönen bir evliliği hüzün yanığı teselli eder. Aşk,   aşık olmakla sevmenin eş anlamlı olmadığını
                                                ayrılık, yalnızlık, yoksulluk, ölüm... Hüzün yangın-  gösteriyor.
                                                larının beş mevsiminden günümüz insanlarının



               Evrenden Torpilim Var


               Siz hiç 150 kilo oldunuz mu? Sizin hiç yabancı bir   dirme  yönetmenliği  bile yaptığınız,  o ülkedeki
               ülkede bavulunuzu kaybettiğiniz, sabahları mısır   filmlerde başrol oynadığınız, 70 kilo verip filinta
               gevreğine bira döküp hayatta kalmaya çalıştı-  gibi olduğunuz, yeni ve mutlu bir hayat kurdu-
               ğınız, günlerce tek kelime bile konuşmadığınız   ğunuz, elinizi attığınız her işi altın yumurtlayan
               oldu mu? Dayak yedikten sonra girdiğiniz koma-  tavuğa çevirdiğiniz, her saniyenizi gülümseyerek
               dan bir gözünüzü kaybetmiş olarak çıkıp tekrar   geçirdiğiniz, hayatta istediğiniz her şeyi elde et-
               parklara döndüğünüz… Annenizi kaybettikten   meye başladığınız oldu mu? Benim oldu! Nasıl
               sonra  hapiste  yatarken  babanızı  kaybettiğiniz   mı? Gelin anlatayım… “İstemek olmanın yarısı-
               oldu mu? Benim oldu! Peki ya sonra, o yabancı   dır!”
               ülkenin dilinde şakır şakır konuşup hatta seslen-



       74  BOSİAD SİNERJİ / Ocak - Şubat 2015
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81