Page 19 - sinerji_45.sayi-web_PDF
P. 19
sürecek. Kısa vadede bir mecburiyet var. Aynı
zamanda teknolojide de enerji depolama gibi
inovasyon yapılması gerekiyor. Avrupa’nın he-
deflerine ulaşması için Türkiye’nin de bu sürece
dahil olması lazım” diye konuştu.
YEŞİL DÖNÜŞÜMÜN
FİNANSMANLARINI İYİ
DEĞERLENDİRMEK LAZIM
Ticaret Bakanlığı ticaret uzmanlarından Demet
Işıl Karakurt, ürün standartlarının yaşam döngü-
sü ve ürün mevzuatının dönüşümünden bah-
setti. Döngüsel yaklaşımın özel bir mevzuat ile
dönüşeceğini söyleyen Karakurt, “2035 yılı itibari
ile AB piyasası tamamen elektrikli bataryalı araç-
lara dönecek. Bu noktada karbondan arındırılmış
bir ulaşıma, araçlarda ortak kullanıma yönelin- vede konu komitelere tekrar tartışılmaya açıldı. zamanda artıran bir süreç olacak. Tehdit değil
mesi dikkati çekiyor olacak. Ürünlerin süreçleri- Gelinecek nokta; sınırda karbon düzenlemesinin fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu.
nin izlenerek yeniden kullanımına yönelik yön- olabildiğince sıkı olarak, AB üreticisi korumaya
temlerle ekonomiye tekrar tekrar kazandırılması alınacak” bilgisini verdi. Yeşil Mutabakat konusunu sektör bazlı da de-
önem arz ediyor. Ürünün girdi aşamasından iti- ğerlendiren Selin Arslanhan, “Özellikle tekstil,
baren üretim süreçleri tamiri yeniden kullanımı- YEŞİL MUTABAKAT’TAN KAÇMAK plastik, kimya sektörlerinde verimlilik artışlarını
nın takip edileceği bir dijitalleşme devri bizleri MÜMKÜN DEĞİL sağlayabilmek öncelikli amaç. Bursa’da yeşil tek-
bekliyor. Bu süreç, üreticinin sorumluluğunun Yeşil mutabakatı yaptırım olarak görmemek ge- noloji ile dönüştürülebilir alanlar çok fazla. Teks-
arttığı bir süreç” şeklinde konuştu. Karakurt, il- rektiğine vurgu yapan Dünya Gazetesi Yazarı ve tilde öne çıkan konu materyal seçimi ve suyun
gili sertifikalandırılmalar ile birlikte atıkların da Redis Inovation Kurucusu Selin Arslanhan ise, geri kazanımı öne çıkan iki, unsur. Otomotiv sek-
artık sanayide dönüştürülebilir bir hammadde “Yaptırımlar, zorunluluk olarak görüldüğü için töründe ise mesele sadece enerji dönüşümü de-
haline geleceğinin altını çizdi. Karakurt, “Firmalar daima büyümeyi etkiler. Oysaki yeşil dönüşüm ğil. Değer zincirinin tümüne bakmak gerekiyor.
karbon sertifikalarını alacak. İthalatçı ürün teda- daha kapsamlı bir oluşum. Büyük resme bakmak Malzemeyi, süreci, üretim sürecini dönüştürmek
rikçisinden onaylanmış raporunu bekleyecek. lazım. Sürdürülebilirlik meselesi yıllardır günde- gerekiyor. Geleneksel araçlarla, elektrikli araç-
Artık ‘denedim, yanıldım’ deme lüksümüz yok. mimizde. Bugün sürdürülebilirliğin bu alanını ların karbon emisyon arasında çok az fark var.
Yeşil dönüşüm finansmanlarını iyi değerlendir- konuşuyoruz, yarın başka bir alanından konular Geleneksel araçlarda yüzde 15’i iken, elektrikli-
mek lazım. TÜBİTAK destekleri, su geri kazanımı, karşımıza çıkacak. Sürdürülebilir dünyada yeni de yüzde 41’e çıkıyor. Elektrikli araçları özellikle
dönüşüm teşvikleri gibi çalışmaları takip ederek, yaptırımlar da gelecek. Yeşil Mutabakattan kaç- üretirken karbon emisyonuna neden oluyoruz.
faydalanmak gerekiyor” dedi. mak mümkün değil. Üretim süreçlerini öyle ya Kullanırken fayda sağlıyoruz gibi düşünüyoruz
ama yanılıyoruz. Şirketlerin aynı zamanda teda-
Sınırda karbon düzenlemesi hakkında da bilgiler da böyle değiştireceğiz. Yeşil dönüşümden kaçış rikçilerini de dönüştürmesi gerekiyor. Önemli
veren Karakurt, “Bu uygulama 2023-2026 dö- yok. Yaptırım diye görebiliriz, riskleri görebiliriz olan yeşil dönüşüm süreci için doğru yatırım ve
nemi arası çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve ama bu dönüşümü teknolojinin yaygınlaşması stratejilerin belirlenmesi” değerlendirmesinde
çimento sektöründe Avrupa Birliğinde sertifika- için fırsat olarak da yorumlayabiliriz. Evet, kolay bulundu.
landırılmış ithalatçıların yine karbon sertifikaları değil. Maliyetli bir süreç. Rekabet gücünü aynı
alarak bu ürünleri ithal etmesini sağlayacak. Bu
uygulama, 3 yıllık sürede ürünlerdeki gömülü
emisyonların raporlanmasını gerektirecek. Parla-
mento Çevre Komitesinin tartışmalarında biraz
daha öne çekilmek istendi. ETS sisteminde bir
üst seviyede emisyon sınırının aşağıya çekilmesi
ardından da bu sınırın yıllar içerisinde azaltılması
öngörülüyor. Geçen hafta yapılan toplantıda bu
sınırın yükseltilmesine yönelik sektörden talep-
ler geldi. Çünkü sektör, Rusya-Ukrayna savaşının
da etkisiyle fiyat artışları ve tüketiciler üzerine
oluşan baskı nedeniyle bunları biraz daha es-
netmek istemedi. Oylamada, daha sıkı tedbirlere
geçilmesi istenen grubun, muhafazakar grupla
beraber tasarıyı red ettiğini gördük. Bu çerçe-
BOSİAD SİNERJİ / Nisan - Haziran 2022 17