Page 46 - Sinerji s12
P. 46
köşe yazısı / Sema Adalı
Kabuğundan
sıyrılmak
Sema Adalı
İnsan Kaynakları Danışmanı
sema@semaadali.com
Doğadaki ve hayattaki her şey bir kabuk içinde analiz eden, sorgulayan
kendini koruma altına almış. Bu bir ceviz kabu- bireylere ihtiyaç var. Ses-
ğu, midye kabuğu, hatta doğmamış bebek bile sizlik sizi kurtarmaz, sessiz kal-
plasenta ile korunmakta… Yani hayatımızda dıkça mükemmele ulaşamazsınız.
kendiliğinden oluşmuş; bir şeyin üstünü kapla- Çünkü dünya, bir şeyi nasıl daha iyi yaparız hâlâ kuru ve kanatları buruş buruştu. Adam,
yan ve onu dış etkenlere karşı koruyan bir zırh sorusunu sürekli sorarak fikirleri özgürleştirerek kelebeğin gücünü toplayıp, kanatlarını açıp,
var. mükemmelliği aramakta. uçacağını düşünüyordu. Ama kelebek kozasın-
dan zamanından önce çıkmıştı. Ne kadar ça-
Bu doğa kanununun gerçeği ile yüzleştiğimizde,
aslında kabuğumuzdan sıyrılmamız gerektiğini Peki, kabuğundan kurtulmak balasa da uçamadı ve buruşmuş kanatlarıyla
yerde sürünmeye devam etti.
de fark ediyoruz. Bir midye kabuğundan sıyrıldı- bu kadar kolay mı?
ğında incinin güzelliği ortaya çıkmakta, bir be- Adam iyi niyetli bir şekilde kelebeğe yardım et-
bek plasentadan kurtulduğunda gerçek yaşama Biliyorum birçok kişi “Kabuğundan kurtulmak bu meyi istemişti, ama bilmediği nokta; kelebeğin
“merhaba” demekte ve bir çalışan kabuğundan kadar kolay mı?“ diye soruyor. Yazdığım kadar kozadan çıkmak için çabalaması, bedeninde-
sıyrıldığında daha verimli olmakta… kolay değil belki, (Benim de yanlış yazma, hata ki sıvının kanatlarına gitmesini ve bu sayede
yapma ihtimalim var, ama yazıyorum) ama ilk doğru zamanda kozasından çıktığında uçabil-
İşte bu felsefe ile iş hayatına baktığınızda aslında adım önemli. mesini sağlayacaktı.
birçok çalışanın kendini koruma altına altığını ve
hata yaparım korkusu ile gerçek potansiyelini or- Nasıl bir bebek ilk adımı attığında düşmediğini Hayat akarken sarf edilen çabalar, uğraşlar
taya çıkarmadığını görüyoruz. fark edip yürümeye başlıyorsa, sizde biraz cesa- bizi hayatımızdaki bir sonraki adıma hazırlar,
ret toplayarak ilk adımı atmalısınız. gerekli güce ulaşılmasını sağlar. Kendi kanatla-
İşini çok iyi yapan bir kişinin toplantılarda sessiz
kaldığını, konferans ve seminerlerde kafalarında Hiyerarşik DNA’lar (otoriter aileler, hiyerarşik or- rınızla uçmak isterseniz emek vermeniz, zorluk-
larla mücadele etmeniz gerekir.
birçok soru işareti olmasına rağmen çok az kişi ganizasyonlar), kültürel DNA’lardan (büyükler
soru sorma cesareti göstermektedir. bilir, küçükler susar vb.) kurtulmak için ilk adımı İşte hayatta da bu kelebeğin hikayesi gibi birileri
atmalı, bunun için mücadele vermelisiniz. Tıpkı sürekli bizi korumaya, kabuğumuzda kalmamızı
kelebeğin hikayesi gibi… veya birilerinin desteği ile çıkabileceğimizi dü-
Neden ? şündürdü. Ve bizim hayat mücadelemizi azalttı,
“Bir gün adam ormanda gezerken bir kelebe-
Çünkü birçok kişi kendini koruma altına almış… ğin kozasından çıkmaya çalıştığını gördü. Ko- sorular hep içimizde kaldı, gün yüzüne çıkmadı.
Hata yaparım korkusu, basit veya saçma soru zasındaki küçük delikten çıkmaya çabalayan Halbuki, kelebeğin kozadan tek başına çıkması,
olur endişesi, bilgisizliğim ortaya çıkar, başkala- kelebeği saatlerce izledi. onu daha dirençli ve özgür yapacaktı. Fikir ve
rı güler, hiyerarşi baskısı, yöneticin varken soru Sonra adam kelebeğin kozadan çıkmak için düşünce özgürlüğü, yaratıcılık, egolardan kur-
sormak senin neyine gibi nice faktör ile kendi çabalamaktan vazgeçtiğini, gücünün kalma- tulmuş kişilik profilleri ile özgüvenli ve özgür bir
kabuğumuza çekilmiş, kendimizi koruma altına dığını düşündü. Kelebeğe yardım edeyim de ortamda yaşamak ve çalışmak kadar güzel ne
almışız. olabilir.
kolayca çıksın diye düşündü ve kozadaki deliği
Başkalarının önünde “zayıf” kalmak, bizim için daha rahat çıksın diye büyüttü.
korkutucu. Fakat artık herkesin kendini kabu- Bu sayede kelebek kozasından kolayca çıkabil-
ğundan kurtarma zamanı… İş hayatında, özel di. Fakat çıkmaya daha hazır değildi, bedeni
hayatta kendi kabuğundan kurtulmuş, olayları
44 BOSİAD SİNERJİ / Mayıs - Haziran 2015