Page 46 - Sinerji s20
P. 46
röportaj / Adnan Türkay
Bursa OSB olmasaydı ne olurdu? Diğer illere Bakın 1960 senesinde ihtilal oldu. Rıza Biçen var- Amerika bunu neden yaptı sizce?
kaptırsaydık ilk OSB’yi.. dı Çelik Palas’a giderken solda çiftliği vardı. Baktık Türkiye’nin Orta Doğu’da güçlü olmasını istiyordu
gittik Rıza Bey’e ABD’den parça getirelim, 6 ayda
Bursa OSB olmasaydı; geriden gelen Nilüfer, De- olur diyorduk. Ziya Uğur diye bir felsefeci vardı, o zaman. Onlar şeytan, bizim siyasiler de aklını
mirtaş, Kestel, Gürsu, Barakfakih organize sanayi milletvekili oldu sonra Uğur Mekik vardı. Meş- kullanacaktı. Marshall yardımıyla ABD ordusunun
bölgelerinin hiçbiri olmazdı. Bursa, bugünkü Bur- hur kumaşçı Setbaşı’nda. ‘Adnan Bey, bu millete birikmiş etlerini gönderdi. Komünizme karşı Türki-
sa olamazdı. ye’nin Orta Doğu’da kale olmasını istediler.
hiçbir şey olmaz. Sıkışık olur ama sen çalış. Çeş-
me akarken testiyi, pamuk varken sepeti doldur’
dedi. Battık gittik dediğimiz günlerden bugünle-
Bursa OSB baba rolü üstlendi yani. Siz ken- Ödeme yapılmadıysa, BTSO Meclisi’ndeki
dinize nasıl bir pay çıkarıyorsunuz. Size ya- re geldik. “İşini sıkı tut” dediler o zamanlar da… endişeler de yersizmiş o zaman…
şattığı duygular nelerdir? Türkiye bugünkü hale de hiç gelmemişti. Türki-
ye’nin üzerinden kara bulutlar geçiyor manşetleri Yersizdi tabii. Ben ödeme yapıldığını hiç görme-
İftihar ediyoruz tabii ki. 48 kişiydi o zaman mec- atılıyor, ama sanayi mutlaka ilerleyecek. Tekstilde dim. Ödemeler meclisten geçer ama AID’e para
lis. 6-7 kişi lise, 3 kişi üniversite mezunuydu. Ge- turizmde milyonlar kazananlar var. İşine sahip çı- ödendiğini hiç bilmiyorum. Tabii paralar ödene-
nel sekreterlerle uğraştık bir de... Çok çalıştık. 4-5 kacaksın, riski göze alacaksın, karar verirsin yüzde cek diye düşünüldüğü için tartışmalar yaşandı.
komisyonda görev aldım. Politika da girdi Oda’ya 85 kazanırsın, yüzde 15 kaybedersin.
o zamanlar. Hayri Terzioğlu o dönem TOBB Baş-
kanı’ydı. Genel Sekreter Mustafa Evirgen’di. O’nu Yerli girişimcileri bile OSB’ye yatırım yapma-
anmadan geçemeyeceğim, OSB’nin kurulmasın- Amerikan AID Teşkilatı’nın organize sanayi ya ikna etmek için Vehbi Koç’u ikna etme yo-
da büyük emeği vardır Evirgen’in. Ne hikmetse bölgesi kurma fikri karşısında Türkiye siya- luna gidilmişken, yabancı sermayenin böl-
sonra Kamuran Canko diye birini getirdiler, Evir- setçileri, iktidar nasıl bir tavır aldı? Sonuçta geye herhangi bir ilgisi oldu mu o yıllarda?
gen’i yardımcı yaptılar. Sonra da eksik olmasın 25 milyon TL borçlandırıldınız. Renault geldi. Önce Volvo idi. Cumhurbaşkanı
Ergun Kağıtçıbaşı geldi ve Oda kurtuldu. Sanayi İktidar bizi destekledi. Bakan Mehmet Turgut biz- Cevdet Sunay, Volvo olarak temeli attı. Çelik Pa-
bölgesini kurabilir miyiz veya neden kurduk diye zat konuyla ilgilendi. Yeri gelmişken söyleyeyim. las’ta yemek vermiştik. Sonra nedense Volvo ile
hiç pişmanlığımız olmadı. Gerçekten de çok inan- Biz ne 25 milyonu, ne de Oda’ya düşen 2,5 mil- anlaşmazlığa düşüldü. Sonra Bosch geldi. Bosch’a
dık. Tehditler de aldık ama vazgeçmedik. Sonuçta yonu ödemedik. BTSO AID’e de Maliye’de hiç para 100 dönüm yer verdik, ilk başta 50 dönümü boş
Bursa kazandı.
vermedi. Bütçe Komisyonu Başkanı’ydım. Tama- kalmıştı. Mecliste tutturdular ‘geri alalım boş alanı’
mını Amerika verdi, bize de hibe ettiler. diye…Ergun Kağıtçıbaşı buna müsaade etmedi.
Aklıselim geldi. Şimdi Bursa’da Bosch Grubu’nun
İlk sanayi bölgesini kurduğunuzda; o dö- 5 fabrikası var. Yabancılar fırsat bekliyor bizim gibi
nemlerden bu yana Türkiye’de 280 OSB ola- acele etmiyorlar. Derin derin araştırıp raporluyor
cağını hayal ettiniz mi?
ve sonra karar veriyorlar.
Düşündüm. Ah be…Otomotivde bu kadar iyi
olacağımızı düşünür müydük mesela? Siyasetçi-
ler, elit tabaka gençlere biraz meydanı bıraksalar 1960’lı yıllardan bahsediyoruz. İnsanlar
daha neler yaparız. Bürokrasi biraz daha az yıldırıcı sanayi kavramını bile tam idrak edememiş-
olsa, girişimciler daha neler yapar. Bu ülkeye ve ken, ‘pilot sanayi’yi yakınlarınıza nasıl anlat-
insanlarına inandık ve hâlâ inanıyoruz. tınız? O zaman aileniz mesainizi neye harca-
dığınızı düşünüyordu?
O zamanlar sanayicilik en üst noktaydı. Pasaport-
Ergun Kağıtçıbaşı’nın anılarını dinlediğimiz- ta endüstri yazarsa hemen her yere gidebilirdiniz.
de, OSB’yi gören Korupark terasında oturup Oda’da münakaşa ediyorduk. Dışarda bize soru-
izlemekten büyük keyif aldığını öğreniyo- yorlardı ne yapacaksınız diye. Yalakçayırını bereket
ruz. Siz de bu şekilde OSB’yi görünce keyif getirecek bir şeye dönüştüreceğimize gönülden
alıyor musunuz?
inanmıştık. Canla başla çalıştık ve çevremize de
Tabii ki çok keyif alıyorum. Bursa’ya her geldiğim- bir şekilde izah ettik. Geç saatlere, sabahlara kadar
de mutlaka OSB’nin içinde şöyle bir gezintiye çalışırdık. Gece yarısı olmadan 12 gibi toplantılar
çıkarım. Mesela cami ve BESAŞ Fabrikası benim biterse çocuklara Yazıcı Sineması’nın yanından
zamanımda yapılmıştı. Gurur duymamak müm- çikolata alır, kendimi öyle affettirirdim (gülüyor).
kün mü? Eşim Leyla Hanım bu çalışmalara çok kızardı, bir
yandan da merak ederdi. Ama sonuçlarını görün-
ce ailem de gururlandı ve mutlulukla karşıladı.
İLK OSB’NİN TÜM PARASINI
ABD HİBE ETTİ
80’li yıllarda istişare edip tekstil sonra oto-
motivin, kimyanın kıyısından dönmüşsü-
nüz. Siz sanayinin geleceğini nasıl görüyor-
sunuz?
44 BOSİAD SİNERJİ / Kasım - Aralık 2016