Page 20 - Sinerji s7
P. 20
röportaj / Hüseyin Durmaz
Tohum satıldığında domatesten daha değerli.
O halde tohumu üretmeliyiz. Bir ton domates, 1
kutu tohuma eşdeğer. Onun için orada da eski
yöntemleri değil, bilimsel çalışmalarla çiftçimize,
yatırımcıya hizmet etmek lazım. Yatırımcı bunu
kendi yapamıyor. Çiftçimiz yapamıyor. Orta tek-
nolojiden ileriye ve çevreci teknolojiye geçmek,
‘Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakacağız?’ı dü-
şünmemiz lazım.
İleri teknolojiye geçmek için de hükümet
bir karar, politika değişikliği ile AR-GE
merkezlerinde çalışan sayısını 30’a
düşürdü…
Onu da biz talep ettik. Biz Durmazlar olarak
makine sektöründe tanınmış, onanmış ilk AR-
GE merkeziyiz. Burada 50 kişi zorunluluk vardı.
Tabana yaymak için ‘Düşürün bu rakamı’ diye
bakanlıklara ısrar ettik. Orta ve küçük ölçekli bir
firma 50 kişiyi AR-GE merkezinde barındıramaz.
Taşıyamaz o yükü. Biz ‘25’ dedik bakanlığımız
30’a düşürdü. Ama mantık bir. Bunun Bursa’da
gelişmekte olan firmalarımıza, hele hele Bursa
OSB’deki gelişmekte, büyümekte olan firmala-
rımıza mutlaka katkısı olacaktır. Ama ölçek eko-
nomisini de aynı zamanda unutmamamız lazım.
Bizim ‘az olsun benim olsun’ ruhumuz var. Bu
sefer de firmalar büyüyemiyor. Büyüyemeyince vereceğim. Onun için ‘BOSB’daki sanayici de Onun için yönetimde ‘ben bilirim’ şeklinde değil,
dünya içerisinde Türkiye ekonomisi ne ifade edi- kendi kendini seçmeli’ diye yola çıktık. Ve nihayet hep istişare içerisinde hareket ediyoruz.
yor?; Küçük. Ölçek ekonomisini unutmamalıyız. geçen dönem genel kurulumuz yapıldı. Ali Bey
Hesapları yaparken buna göre de yapmalıyız. başkanımızdı, ben de ona yardım ettim. Yaklaşık Hem odanın hem bölgenin hem de 55 yıllık
Zaten bakanlıklarımız bunun üzerinde çok duru- 2,5 sene yönettik. Biz bu koltuğun daimi sahi- Durmazlar arasında kendinize nasıl zaman
yordu; firmalar birleşsin de üretimini uygun fiya- bi değiliz. BTSO’dan ayrılmak gibi önümüzdeki ayırıyorsunuz?
ta mal etsin, tüketiciye de uygun fiyata satsın. Bir doğru işleri yapalım, ondan sonra arkamızdan Benim iki gömleğim var. Bir gömleğim BOSB’un
örnek var: Gemlik’teki fırıncılar bu teşvikten fay- gelen gençlere bırakalım istiyoruz. Şimdi 2 yıllı- sanayicisi, diğer gömleğim ise BTSO’nun meclis
dalanıyor. Nasıl mı? Manuel ekmek üretip, halka ğına seçildik. İnşallah önümüzdeki dönem ben üyeliği. Biz hem sanayimizi hem de BTSO’nun
pahalı satarken para da kazanamayan 30 fırın bir de o koltuğu bırakacağım. Çünkü bu işi Allah 30 binin üzerindeki üyesini düşünmek zorunda-
araya gelip bir ekmek fabrikası kuruyorlar. Ken- rızasına yapıyoruz, koltuk sevdasına değil. Dola- yız. Birlik ve beraberlik böyle olur. Eğer iki göm-
dileri sadece satışa bakıyorlar. Eski fırınlarında da yısıyla öncelikle BOSB, BTSO’dan ayrılarak bölge leğiniz varsa ikisinin de çıkarlarını eşit ölçüde
ekmeği satıyorlar ama üretmiyorlar, ortak hale katılımcıları tarafından yönetilmeye başladı. O düşünmek zorundasınız. Onun için biz 30 binin
geliyorlar. Mayayı, unu toptan uygun alıyorlar, misyonumuzu yerine getirdik. Bursa Organize üzerindeki üyemiz ve buradaki sanayicimizin çı-
otomasyon uygun, ölçek ekonomisi dediğimiz Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş Adamları Der- karları doğrultusunda hareket etmek zorundayız
bu. Firmaların büyüklükleri paralelinde giderleri neği’ni (BOSİAD) kurduk. O dernek sanayiciyi bir ve ediyoruz da... Ve bu dönemde de çok iyi bir
artsa da alımlarında dünyadan ithalat yapıyorsa araya getiriyor. Toplanıyoruz, iftarlarımız oluyor, sinerji yakalandı. İbrahim Burkay ve yönetici ar-
bastırıyor, daha uyguna alabiliyor gibi. futbol turnuvalarımız oluyor. Bu sayede birbirini kadaşlarıyla çok güzel işler yapıyoruz. Örneğin
tanımayan sanayici birbirine selam verir, hatır so- Bursa’da BTSO’nun önderliğinde kurulacak olan
Çalışkanlığınıza rağmen ön planda olmayı rar hale geldi. Sanayicilerimizin birbiriyle ticareti, Enerji Verimliliği Merkezi’nin OSB’de yapılması-
sevmiyordunuz. Başkanlık nasıl oldu? birbiriyle sohbeti, dertleşmesi yine ülkemize ve na karar verdik. İnsanlarımızı, toplumu, işvereni,
Biz Ali Uğur ve sayamadığım diğer birçok arka- Bursa’mıza sinerji ve enerji getirir. Sanayicilerin çalışanı enerji verimliliği konusunda bilinçlen-
daşımla beraber bir yola çıktık. Neydi amaç; Tür- birbirini tanıması, kaynaşması, deşarj olması için dirmek zorundayız. Bu dünyayı daha az kirlet-
kiye’deki 253 sanayi bölgesinin 250 tanesi kendi sosyal tesislere ihtiyacımız vardı. Yıllardır konu- meliyiz. O zaman bu bilinçlendirme de Enerji
yönetimini kendi seçiyordu. 3 tanesinde ise tica- şulan ama yapılamayan sosyal tesisimizi bitirdik. Verimliliği Merkezi tarafından yürütülecek. Tüm
ret ve sanayi odalarının meclis üyeleri seçiyordu. Bugün Bursa’da değil, Türkiye’de örnek gösterili- bu düşünce ve duyguların yanında tabii ki ken-
Dedik ki; ‘Bu doğru bir şey değil. Bursa gibi bir yor. Bugün BOSB’un laboratuvarı parmakla gös- dime ve aileme ayıracak zaman da yaratıyoruz,
Eskişehir bir de Ankara var. 3 tane kalmış. Diğer teriliyor. Çevre Merkezi, Arıtma Tesisi ile her za- yaratmak da zorundayız.
250 tanesi yanlış da bir biz mi doğru yapıyoruz? man bir adım önde olmak lazım ki vatanın diğer
Doğru değil elbette. Çünkü ben gıda işinden bölgelerinde takip edilsin. İyi işler yapılsın. Eğer
anlamam ama Gıda Komitesi’nin başkanına oy biz kötü iş yaparsak olmaz. İyi iş yaparsak takip
edilir. ‘Ne güzel yapmışlar bize de lazım’ denir.
18 BOSİAD SİNERJİ / Temmuz - Ağustos 2014