Page 37 - Sinerji s7
P. 37

başladık. Çünkü babamın hem vizyonu hem de   ruma  rağmen,  Almanya’da  irtibatlar  sağlanmış,
        genel kültürü çok genişti. Babam İngilizce ve Al-  çok eski tedarikçisi olduğu Mercedes ile bağlan-
        mancayı nükteleri ile birlikte çok akıcı konuşabi-  tıyı kurmuştu ki bir cumartesi günü ani bir krizle
        liyordu, Almanya’da da çok dostu vardı. Bunun   yaşamını yitirdi ve dünya başımıza yıkıldı. İşler
        sonucunda da Grammer firmasını buldu. Ondan   tam rayına gireceği anda babamın ölümü ile
        know-how, yani teknoloji transferi yaptık. Ama   kötü bir 3 yıl geçirdik. Sıfırdan tekrar yükselmek
        bu know-how’un bedelini ödedik. İlişkilerimiz ilk   çok zordu. Babamı kaybedince çok hırslandık,
        zamanlar gayet iyiydi, know-how akabinde bize   sinirlendik, Grammer’e. Fakat çalışmayı da hiç bı-
        ortaklık teklifi geldi ve bu teklif bizi çok sevin-  rakmadık. Gece-gündüz demeden çok çalışarak,
        dirdi. Bursa’nın ilk yabancı evliliğini yaptık ama   1987 yılında kendi firmamızı kurduk. 1990 yılın-
        boşanma da çabuk oldu. 1986 yılındaki bu ev-  da da İrlandalı bir satıcı aracılığı ile ilk ihracatımı-
        liliğe biz, her şeyimizle katıldık; unvanımız, müş-  zı yaptık, hem de peşin olarak çalıştık. Avrupa’ya
        terilerimiz, makinalarımız, araçlarımız, çalışanla-  yaptığımız o ilk ihracat Allah’ın bir lütfuydu bize.
        rımız… Geçit’teki işyerimizi bırakıp, Demirtaş’ta   Günden güne büyüye büyüye toparlandık ve
        kurduğumuz fabrikaya geçtik. Oraya geçtik ama   traktör koltuğunda Grammer ile başa baş rakip
        baktık ki verilen sözler tutulmuyor. Biz, doğru ve   durumuna geldik. Bu sırada Grammer de ser-
        gururlu insanızdır. Verilen sözler vardı, fakat ser-  maye artışlarında bulundu. Bizim hissemizi kötü
        mayemiz buna yetmiyordu. Belli bir oranla, belli   geçen o 3-4 yılda eritti. Çünkü biz sadece yaşam
        bir mal varlığı ve katkılarımızla bu işe girmiştik.  savaşı veriyorduk ve sermaye artıracak gücümüz
        Babam ayrılacağını söyledi ve hiçbir şey alma-  de yoktu. Hisselerimiz iyice düştü ama yine de
        dan, oradaki hisseleri de bırakarak bu işten çe-  onlara hiç dokunmadık. Biz, yolumuza devam
        kildi, arkasından da abim ayrıldı. Kadınlar daha   ettik. Sonra Geçit’teki yerimiz dar gelmeye baş-
        metanetli oluyor, iç işleyişi takip etmek açısından   ladı, çünkü Mercedes çok iyi bir alım yapıyordu
        ben 1,5 yıl daha kaldım. Takdir edersiniz ki ailenin   ve ihracat devam ediyordu. Oradaki yerimiz dar
        bir kısmının çekilip terk ettiği bir ortamda tek ba-  gelmeye başlayınca NOSAB’da 6 dönümlük bir
        şıma kaldım. O kadar da güçlüyüm mücadelede.   yer bulduk ve satın aldık. 6 ayda inşaatı bitirip,
        Ortaklığımın son  zamanına doğru  1987’de ba-  hemen oraya geçtik. Fakat bir 6 ay da elektriği
        bamı ani bir kalp krizi sonucu kaybettik. Babamı   bekledik. Düşünün toprak yol, ihracat için TIR’lar
        kaybettikten sonra, bir süre daha devam ettim.  geliyor, içine mal konulduğunda yokuşu çıka-
                                            mıyor, öyle günlerden geldik. Maliyetler arttı,
            “YABANCI ORTAKLIKTAKİ           zaman kayıpları yükseldi. Tamamen öz sermaye-
           HÜSRAN BABAMI ÇOK ÜZDÜ”          mizle, hiçbir kredi kullanmadan orayı yapmıştık.
                                            Fakat zamanla işlerimiz büyüdüğü için orası da
        Babanızı kalp krizi geçirerek kaybetmenize   bize yetmemeye başladı. İkinci bir tesisimizi de
        bu olay etki etmiş olabilir mi?     yaptık ve 180 çalışana ulaşmıştık.
        Tabii ki. Çünkü en büyük isteği bu ortaklıktı. Çok
        isteyerek bu işe başlamıştı.  Bizim o dönemde   “KABIMIZA SIĞMAZ OLDUK”
        küçük olmamız dolayısıyla da söz hakkımız azdı.
        Ben, yeni mezun olmuştum, abim Ahmet Bey de   Orası da bittikten sonra yeni yer ihtiyacı daha
        benden 4 yıl önce aynı okul ve bölümden me-  doğdu. Döşemeyi ayıralım derken, Bursa OSB’de
        zun olmuştu. Babamın yabancı ortaklıkta hüsra-  şu an bulunduğumuz fabrikamızın karşısındaki
        na uğraması, onu çok üzdü. Tüm bu olumsuz du-  yeri kiraladık. 1 sene içinde yer sahipleri satılı-


        Türkiye’nin ilk koltuk üreticisi Pilot


        Babanız nasıl kurmuştu Pilot Koltuk’u?  timine geçiyor. Mercedes ile haftada bir koltuk   Geride çok iyi pilotlar bırakmış ve Pilot
        Gerçek pilottu babam. Adana’da pilotluğu bıra-  yaparak Türkiye’nin ilk üreticisi olarak koltukçulu-  Koltuk’u sizler tekrar uçurmuşsunuz...
        kıp evleniyor, Bursa’ya geliyor ve Kamil Koç’ta   ğa başlıyor. Bırakın Bursa’yı, Türkiye’de 1984 yılına   Ailenin birlikte olması çok güzel, birbirimizi hep
        otobüs şoförlüğü yapıyor. Ardından karosörcü-  kadar koltuk üreticisi yoktu. Ondan sonra sayılar   destekliyoruz, Allah da bozmasın. Önemli olan
        lüğe başlıyor. Karosörcülüğün eski popülerliğini   arta arta ilerliyor tabii ve bugüne geliyoruz. Hep   da bu bence. Uyum içinde yürütüyoruz.
        kaybederek devrini tamamlaması üzerine, pilot-  ilkleri yaşadık biz. Bir işi sevince başarmamak, ve-
        lukta koltuğun fonksiyonlarının çok önemli ol-  rim almamak mümkün değil. Babamın bugünle-
        duğunu düşünerek, babam bu sefer koltuk üre-  ri görmesini çok isterdim. Kalbimin bir tarafında
                                            kırıklık hep olacak

                                                                                                       BOSİAD SİNERJİ / Temmuz - Ağustos 2014  35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42