Page 71 - Sinerji s18
P. 71

Japonya, daha önce de gittiğim bir ülkeydi,
        ama bu ziyaretim tamamen turistik ve fotoğraf
        çekmek amacıyla oldu. Japonya gerçekten çok
        farklı ve renkli bir coğrafya. Kısa süreli gezimde
        gördüklerimi de sizlerle paylaşıyorum. Bu ülkede
        ilk durağım Tokyo oldu. Tokyo, nüfus ve coğrafi
        olarak dünyanın en büyük şehri. Şehrin her yeri
        gökdelen dolu. Özellikle akşam olduğunda bu
        gökdelenler görünmez oluyor ve bu kez parıl-
        tılı neon ışıkları ile alışveriş merkezleri ve kültür
        kompleksleri görünür hale geliyor. Tokyo şehri-
        nin en önemli özelliklerinden birisi de dünyanın
        en  pahalı şehri  olması. Uluslararası uçuşlar  için
        2 tane havaalanının bulunduğu Tokya’ya, İstan-
        bul’dan uçağa bindiğinizde muhtemelen 11 saat
        sonra varıyorsunuz.
        Şehirde yazlar sıcak ve nemli, kışlar ise ılık geçiyor.
        Tokyo’ya gitmenin en iyi zamanı nisan ortasından
        haziran ayı ortasına kadar olan dönem. Nüfustaki
        yaşlılık oranı sürekli olarak arttığından, buna bağlı
        olarak şehirdeki bina ve yapıların tümü tekerlekli
        sandalye kullanan insanlara uygun şekilde yapıl-
        mış. Tokya’da gezintiye çıkmış insan göremezsi-
        niz. Herkes bir yerlere yetişme telaşı içinde. 13
        adet metro hattının bulunduğu  Tokya’da mü-
        kemmel bir toplu ulaşım sistemi var. Şehri iyi an-
        lamak için ikiye ayırarak gezmenizi öneririm. Bu
        iki bölüm Ginza  ve İmparatorluk  Sarayı olabilir.
        Her iki bölgede de farklı mimari yapılar ile değişik
        yaşam tarzlarını gözlemlemek mümkün. Hatta,
        gece ve gündüz bile farklılıklar gösteriyor.
              İMPARATORLUK SARAYI
        Şehrin merkezinde bulunan Tokyo İmparatorluk
        Sarayı, yapıyı koruma amacıyla hendeklerle çev-
        relenmiş. İkinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar gör-
        müş. Sarayın iç bölgelerine sadece yeni yıl kut-
        lamaları yapılan 2 Ocak ve İmparatorun doğum
        günü olan 23 Aralık günlerinde girilebiliyor.
               GYOEN MİLLİ BAHÇESİ
        Edo döneminde Naitō ailesinin malikanesinin
        kurulduğu alan olan Gyoen Milli Bahçesi, zaman
        içinde geçirdiği değişimler ve 2. Dünya Savaşı’nın
        getirdiği yıkımdan sonra bugünkü halini almış.
        Fransız,  İngiliz  ve  geleneksel  Japon  bahçeleri
        olarak üçe bölünen Shinjuku Gyoen, her bahar
        Japon görsel sanatlarında önemli bir yer tutan
        sakura (kiraz) çiçeklerini izlemek isteyen ziyaret-
        çilerin akınına uğruyor.
                      KYOTO
        Japonya’da  bir  sonraki  durağımız  Kyoto  oldu.
        Bu şehir 1000 yıldan fazla bir süre boyunca ül-
        keye başkentlik yapmış ve zaman içerisinde en
        güzel Japon sanatlarının, kültürünün, dininin ve
        düşünce tarzının hazinesi haline gelmiş. 1224 yı-
        lında yapılan Altın Köşk Tapınağı (Kinkaku-ji) ise

                                                                                                       BOSİAD SİNERJİ / Temmuz - Ağustos 2016  69
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76