Page 67 - Sinerji s33 kucuk
P. 67
PİRAMİTLERDEN 7500 YIL DAHA ESKİ
Yakın zamana kadar bu ölçüde anıtsal yapıların
ancak yerleşik yaşamın ileri aşamalarında
gerçekleşebileceği öngörülürken, Göbeklitepe bu
görüşün doğru olmadığını; dönemin karmaşık bir
toplumsal düzene ve teknolojiye sahip olduğunu
ortaya koyuyor. Stonehenge’den yaklaşık 7.000, Mısır
piramitlerinden ise 7.500 yıl eski olan Göbeklitepe,
Anadolu’nun, uygarlık tarihindeki yerini göstermesi
bakımından da ayrı bir öneme sahip.
Göbeklitepe’de çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20
yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T” biçimli,
5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız
sütunlar yer alıyor. Yapıların iç duvarlarında da daha
küçük sütunlar bulunuyor. Göbeklitepe ile ilgili
veriler, arkeoloji çalışmalarında Neolitik dönemle
ilgili kuramsal çerçevenin ve tarihlendirmelerin
yeniden değerlendirilmesini gerektiren önemli
bilgiler içeriyor. Göbeklitepenin; konumu, boyutları,
tarihlendirilmesi ve yapılarının anıtsallığı ile Neolitik
dönem için ünik bir kutsal alan olduğu anlaşılmış
olup, 12.000 yıl boyunca doğal çevresi içinde
dokunulmadan kaldığından önemli arkeolojik
buluntu vermektedir.
SON YILLARIN EN BÜYÜK KEŞFİ
Yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olan
avcı ve toplayıcı insan toplulukları zamanında, şehir
hayatına henüz geçmeden inşa edilen ilk tapınak
olan Göbeklitepe, son yılların “en büyük arkeolojik
keşfi” olarak gösteriliyor. Kazılarda ortaya çıkan ve
çok merak edilen konulardan biri de, bu yapıyı inşa
edenlerin, belli bir zaman sonra üzerini toprakla
kapatarak Göbeklitepe’yi derin bir uykuya yatırmış
olmaları.
EZBERLERİ BOZDU
Böylesi kompleks bir tapınağı inşa etmesi için insanın
önce barınak yapmayı öğrenmesi, sonra tarıma
başlayarak yerleşik hayata geçmesi gerekiyordu.
Yerleşik hayata geçmemiş ilkel avcı toplumlarında
inancın yerinin olmadığı düşünülüyordu. Fakat
Göbeklitepe bu alandaki tüm bu ezberi bozdu.
Ve anlaşıldı ki burada yaşayan insanlar, yerleşik
hayata geçmeden önce ileri düzeyde mühendislik
zekâsına sahipti, heykelleri işleyecek bir estetik
anlayışları vardı. Daha avcı toplumuyken bile bir
inanca sahiptiler ve bu inanç onlara görkemli
tapınaklar yaptırmıştı. Bir anlamda, insanın kadim
yolculuğunda inanç ihtiyacının ortaya çıkması için
yerleşik hayata geçmesi gerektiği düşüncesi ortadan
kalktı. Şanlıurfa’daki şehir merkezinden 30 kilometre
uzaklıktaki Göbeklitepe’deki tapınakları görmek
için her gün buraya gelen yüzlerce ziyaretçi, işte
burada inancın insan için ne kadar önemli olduğu
gerçeğiyle yüzleşiyor.
BOSİAD SİNERJİ / Mart - Nisan 2019 65