Page 35 - sinerji_s44_14042022_kucuk_pdf
P. 35
makale / Prof. Dr. Murat Tutanç
Gönül
Verenlerin
Hikâyesi;
Yıl 1922, Temmuz’un
yirmi ikisi. Bir hanede
yangın çıkar ve hemen Hacı Arif Beyler… Her daim devletinin yanın- böyle saptıyoruz ihtiyaç sahiplerini. Notlarımızı
yan tarafına, Hilal-i Ahmer da olmuş bu kuruma gönül vermiş, gönüllüsü alıyor, tespitimizi yapıyoruz. Sonra da yardımla-
binasına sıçrama tehlikesi olmuşlar. Hastaneler açmışlar, hemşire okulu ra başlıyoruz. Bağış varsa daha çok miktarda ve
baş gösterir. Endişelenen açmışlar, doktorları tutuklanmış, gönüllüleri tu- daha çok kişiye ulaşabiliyoruz. Bağışlar azalmışsa
ahalinin içinde 90 yaşlarında tuklanmış fakat gönüllü olmaktan, bağış yap- maalesef biz de yüzlerinde tebessüme sebep
maktan kaçınmamışlar. Devletine eklemlenmiş
olamıyoruz.
sakallı ve şirin bir hacı dede bu kurumu hiç yalnız bırakmamışlar.
çıkar ve var gücüyle bağırır: Bunun gibi yaklaşık on beş bin kişiye sürekli
Aynı duygularla, gönüllü ordumuzla, yönetim yardım yapmaktayız. Başvuru çok ve hepsine
kurulumuzla, çalışanlarımızla faaliyetlerimizi yetmeye çalışıyoruz. Yetebiliyor muyuz? Hayır.
-Efendiler, Korkmayın! Bu binaya bir şey olmaz! yürütmekteyiz. Sadece Bursa’da son üç yılda İhtiyaç sahibi arttıkça yeni gönüllülere, yeni
Hilal-i Ahmerin malı helaldir! 700.000 insana dokunmuşuz. Gıda yardımı, nakit bağışçılara ihtiyacımız var. İhtiyaç sahiplerine
yardım, giyecek yardımı, kırtasiye yardımı, eği- ulaşan birçok projemiz var. Gıda kartları, süreli
Gerçekten de yangın Hilal-i Ahmer binasına sıç- tim, dezavantajlı gruplarımıza eğlence ve gezi... nakit yardımlar, giyecek, burs ve niceleri. Bağışçı-
ramamıştı. Yine aynı tarihte yangından 2-3 saat Elbette gönüllüler ve bağışçıların katkılarıyla. larımızın bir avantajı nakit bağışların hepsi vergi
evvel idama mahkum birisi son isteğinde Mus- matrahından düşülebilmesi.
tafa Kemal’in şerefine diyerek evini ve eşyasını Biz yönetim kurulu olarak kendimizi elçi gibi
Hilal-i Ahmer’e bağışlıyordu.. hissediyoruz. Bağışçıların elçisi. Bağışlanan artık Ülkemizde 154 yıldır, Bursa’mızda ise 111 yıldır
ne ise… Kuruşuna veya zerresine dokunmadan Hilalin gölgesi mazlumların üstünde. Bu iyilik
Kurucusundan itibarın elbette bir başkanı, yö- ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamaya gayret hareketine hem bağışçı hem de gönüllü olarak
netim kurulu ve gönüllüleri vardı. Ancak onursal ediyoruz. Bırakın kazanç elde etmeyi bağışların katılmak, mazlumların derdi ile dertlenerek on-
başkanları Devletin başındaki kişi olmuştu hep. büyük bir çoğunluğunu üstleniyor yönetim ku- lara dokunmak elinizde. Kızılay yaptığı faaliyet-
Padişahlar, ardından Cumhurbaşkanları. Şube rulumuz. Hülasa emanet güvenli ellerde. lerde tüzüğünün dışına çıkamaz, iki senede bir
onursal başkanları ise ilde Valiler, ilçelerde Kay- sıkı teftişten geçer.
makamlar. Onursal başkanları her zaman sahip Elbette yerel ve ulusal afetlerde hilali afetzede-
çıktılar bu kırmızı hilale. Hilal-i Ahmer’e. Zaten ta- lerin üzere dalgalandırmak için olay yerlerine Şubemiz Odunluk Mahallesi’nde, hesap numara-
rihinde üç güçlü atılımı özverili onursal başkanı hemen ilk ulaşan ekipleriz. Diğer taraftan hika- larımız diğer sayfada. Bağışlarınızı nereye harca-
ile yapmış, yapmakta. Osmanlı tarihinin en güçlü yeleri geceler boyu uykumuzu kaçıran ihtiyaç mamızı istediğinizi söyleyebilir ya da alın uygun
padişahlarından Abdülhamit Han, Cumhuriyeti- sahipleri var. Örnek vereyim. Orhaneli’nin bir bir yere harcayın diyebilirsiniz. Ya da gönüllümüz
mizin kurucusu ve bağımsızlığımızın mimarı köyündeyiz. Anne engelli, baba engelli. İki genç olup faaliyetleri yakından teneffüs eder, bağışı-
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve son yirmi yıldır kızları var evde. Baba 3-4 sene önce ölmüş, Kay- nızı ona göre yönlendirebilirsiniz. Bağışçıların
ülkemize ve Kızılayımıza eşsiz katkıları olan Re- makamlığımız bir ev yaptırmış ve içinde yaşı- desteğinden mahrum bir Kızılay; mazlumların,
cep Tayyip Erdoğan. yorlar. Anne düşüp ayağını kırmış. Üniversiteyi afetzedelerin imdadına yetişmekte zorlanır.
kazanan büyük kız gidememiş tahsile. Sordum
Hilal-i Ahmer’den Kızılaya ve günümüze gelene niye diye? Cevabı hala aklıma geldiğinde yüre- Onun için;
kadar üstlendiği misyon itibarı ile gönüllerde ğim parçalanır. “Benim kaderim anneme ve kız
taht kuran iyilik hareketi her yaştan, her kesim- kardeşime bakmak. Bunları bırakıp nereye gide- Bağışçıları ile var, gönüllüleri ile payidar..
den gönüllü ve bağışçıları ile faaliyetlerini yü- bilirim ben… Kardeşim okuyacak. Onu okutaca-
rütebilmiştir. Yangının yayılmayacağını haykıran ğım.” Şimdi yazarken bile gözlerim doluyor. İşte TÜRK KIZILAY
hacı dede, idama mahkûm katil, Halide Edipler,
BOSİAD SİNERJİ / Ocak - Mart 2022 33