Page 53 - Sinerji s8
P. 53
Her birey kendine özgü sorunlar taşıyor. Peki bu Varmak istediğiniz nokta nedir? ‘FİZİKSEL AKTİVİTE GÜNLÜK
kuruma yansımıyor mu? Yansımaz olur mu? Belki Ben dinamik düşünceli bir insanım. Hedeflerim HAYATIN İÇİNDE OLMALI’
uykusunu bile düzgün uyuyamıyor. Böyle bir or- var, hep hedeflerim olur. Bunlardan bir tanesi ki-
tamda onlara nasıl yardım edebileceğimizin yolu- tap yazmaktı. Söz uçar yazı kalır sözüne çok ina- İş dünyasına işçi ve işverene bir mesajınız
nu bulmamız lazım. Çünkü ilerleyen zamanlarda nıyorum. Bu nedenle Okan Üniversitesinden dört olacak mı?
da işler yoluna oturuyor belki ama bu sefer de akademisyen arkadaşımla Açık Öğretim Fakül- Hem işveren hem işçi açısından yapılacak çok şey
hastalıklar aman vermiyor tesine Toplu Beslenme Sistemleri isimli bir kitap var, buna şiddetle inanıyorum. Çünkü çok büyük
yazdık. Bir grup akademisyen diyetisyenlerle “Has- bir kitleden söz ediyoruz. Bursa bir sanayi şehri,
‘BESLENME EĞİTİMİ ALMAMAK talıklarda Beslenme” kitabını ders kitabı olarak yaz- halkın büyük bir kısmı sanayide işçi olarak çalışı-
BÜYÜK EKSİKLİK’ dık. Kitabın bir bölümünde “Günlük hayatımızdaki yor ve her işçinin ailesi ile birlikte ortalama 4 kişi
fiziksel aktivite ne olmalı?” konusunu ben yazdım. olduğunu düşünmek lazım. Düşünün ne büyük
Stres içerisinde neyi yanlış yapıyoruz? “Diyet yemekleri ve Vücut Ağırlığının Korunması” bir nüfus oluyor bu. Eğer biz bu gruba hizmet
Stresi nasıl yenebiliriz? Sihirli formül ne? isimli kitabımı yıllar önce yazmıştım. Düzeltme üretebilir, eğitim verebilirsek, toplumun büyük bir
Sihirli bir formül ne yazık ki yok. Hiçbirimiz okulla- ve eklemeler yaparak yeniden basılmasını bek- kısmını bilinçlendirmiş oluruz. İşin bu tarafından
rımızda beslenme eğitimi almıyoruz. Eksiğimizin liyor. Hayallerimin bir kısmını gerçekleştirdiğimi bakıp da bir şeyler yapabilirsek ne âlâ. Toplumsal
önemli bir kısmı bundan kaynaklanıyor. ‘Beslen- düşünüyorum ama önümüzdeki günlerde “Anne çözümcülük için bir örnek vermek istiyorum: De-
me müfredata girmeli, okullarda böyle bir ders ve Çocuk Beslenmesi” ile ilgili bir kitap daha yaz- mirtaş’ta oturan işçilerimiz var. Onlara ‘Neden To-
okutulmalı’ diye yıllardır söylüyoruz. Ama hâlâ mak istiyorum. Bir toplumda kadını koruyabilir, faş’a bisikletle gelip gitmiyorsunuz”? Sonuçta De-
yok. Sonra geleneksel pişirme, hazırlama, ikram eğitebilir ve geliştirebilirsek, o toplumu geliştire- mirtaş’tan fabrikanın arka kapısına geliş yalnızca
etme yöntemlerimiz var. Patlıcanı kızartmak iste- biliriz. Çocuğu yetiştirecek, eğitecek annedir. Bu 1,5 kilometre ve bu mesafe yürünür bile. Yürüyün
riz, birçok yemeği kavurmak isteriz, içine bol yağ anlamda halka yönelik böyle bir kitap oluşturmak lütfen. Bunun faydalarını sıraladığımızda çok şaşı-
koymak isteriz. Yüksek kalorili menülerin yanına istiyorum. racaksınız. Kişi bisiklet kullandığı veya yürüdüğü
illa pilav, börek, makarna veririz. Bu günümüz ko- zaman fiziksel aktivite yapıyor, arabaya binmediği
şullarına uygun değil. Eskiden eti, yanına pilavı da Diyetisyeni seçerken neye dikkat etmeli? için zamanla trafiği rahatlatacak, benzin kullanımı
yiyor hoşafı da içiyordu dedelerimiz, ninelerimiz Diyetisyenin size gerçekten doğruları anlatması ve hava kirliliği azalacak. Yani fiziksel aktivitenin
ama beraberinde Çekirge Köyü’nden ovadaki tar- önemli. Bilgi birikimi iyi ve kendini yenileyebilen günlük hayatın içinde olmasını istiyoruz. Spor
lasına yürüyerek gidip, akşama kadar çalışıp, ak- diyetisyenlere gereksinme var. Günümüzde hiç yapmamak değil, fiziksel aktivite yapmamak asıl
şam olunca da heybesini doldurup omzuna alıyor hoş duyulmasa da bu işin ticareti yapılıyor ne sorun. Şimdi oradan gelenlerin büyük bir kısmı
ve yine aynı yolu yürüyerek dönüyordu. Ama artık yazık ki. Obezite büyük bir pasta, bu konuda hiç bisikletleriyle gelip-gidiyorlar. Ne hoş bir girişim
bu durum değişti. Kapımızın önünden arabaya yeri olmayan kişi ve kurumlar da bu işi yapmaya değil mi? Sağlıklı beslenme her bireyin bilmesi
biniyor, gideceğimiz yerde kapının önüne park soyunuyor ve bireylere, topluma zarar veriyorlar. gereken bir konu. Hayatın içinde ve diyet yapıyo-
ediyor, asansörleri kullanıyoruz. Akşamları gazete, Bununla ilgili yasal önlemler alınmazsa sonuçları- rum korkusu yaratmadan yapılabilecek bir bilgi
televizyon derken yorgunluktan kendimizi yatak- na katlanmak zorunda kalacağız. birikimi olmalı. Bunun için öğrenmeye/öğretme-
ta buluyoruz. Bu enerji harcama yönünden sıkıntı ye karar verelim.
yaratıyor. Pozitif enerji dengesinden söz ederiz, in-
san organizması için de bu geçerlidir. Nedir pozitif
enerji dengesi? Alınan enerjinin harcanan enerji-
ye eşit olması durumudur. Biz enerjiyi alıyor ama
harcayamıyoruz. Yorgunluk çok mu çok, stres çok
mu çok ama fiziksel anlamda harcama çok mu
hayır. Böyle olunca aldığımız fazla enerjiyi depo-
luyoruz. Bunu bireylere şöyle açıklıyorum: Çok
maaş veriyoruz size ama az harcıyorsunuz. Ara-
daki parayı nereye koyuyorsunuz, bankaya. Bizim
banka bunu yağ olarak kabul ediyor. O halde o
yağı aktiviteyi artırarak ya da yemeğimizi azaltarak
dengeleyeceğiz. Ya maaşı az vereceğiz ya da har-
camayı artıracağız ya da aynı anda ikisini birden
yapacağız. Yoksa bize dönüşü sancılı oluyor.
Stresle baş edilebilir mi?
Günümüzde stresten arınmak mümkün değil.
Fakat beslenmemizi düzenleyelim, enerji alımı-
mızı iyi bilelim, hangi kaynakları kullanacağımızı
unutmayalım. Vücudumuzdaki stresin oluşturdu-
ğu etkilerden bizi koruyabilecek besin ögelerini
iyi bilmemiz gerek. Sebzelerden, meyvelerden
alacağımız antioksidan ögeleri tanımamız lazım.
Bazı insanlara bakıyorum gün boyunca hiç sebze
meyve yememiş oluyor. Halbuki Amerika’da ben-
zin istasyonlarına bile meyve sepetleri koydular.
Biz hâlâ meyve tüketmiyoruz. Yoldan geçen birisi-
ne soralım: ‘Sana bir çikolata versem yolda gider-
ken yer misin?’ Evet yerim der ama elma, salatalık
versek yer misin? Hayır ‘ayıp’ olur der. Bu bağnazlı-
ğı kırmak isterim.
BOSİAD SİNERJİ / Eylül - Ekim 2014 51