Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması gibi farkındalık yaratan marka projeler hayata geçiren BOSİAD, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü akademisyenleri ve Uludağ Çevre Topluluğu (UÇET) ile birlikte AB finansmanlı yepyeni bir projeye imza atmaya hazırlanıyor.

Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD), kurulduğu günden itibaren hayata geçirdiği projelerle dikkat çekiyor. Önceliğine Bursa’yı koyan derneğin çalışmalarında ön sıraya ise ‘temiz çevre’ çıkıyor. Sanayicilerin en az kirlilikle üretim yapması gerektiğini her fırsatta vurgulayan BOSİAD’ın, bu kapsamda hayata geçirdiği Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması kısa sürede farkındalık yaratmayı başardı ve marka oldu. En çevreci SİAD ünvanını haklı olarak sahiplenen BOSİAD, şimdi yeni bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyor.

BOSİAD, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü akademisyenleri ve Uludağ Çevre Topluluğu (UÇET) üyesi üniversite öğrencileri ile birlikte, temiz üretimin temelleri üzerine farklı toplum kesimlerini bilgilendirmek, bilinçlendirmek ve uygulanabilir çevre proje fikirleri geliştirmek amacıyla “Avrupa Birliği Yolunda Temiz Çevre İçin Temiz Üretim – Cleaner Production for Cleaner Environment towards European Union” projesi için düğmeye bastı. Projenin finansmanı için Avrupa Birliği’ne (AB) yapılan başvuru, ön elemeyi geçti. AB, 112 bin Euro’luk projenin yüzde 89’una hibe desteği için ön onay verdi.

AMAÇ ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ KAYNAĞINDA EN AZA İNDİRMEK

BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, ülkemizde de tıpkı dünyada olduğu gibi çevrenin sanayide rekabet koşullarını belirleyen faktörlerden biri olarak öne çıktığını, temiz üretim ve sürdürülebilirlik kavramlarının özellikle üretim sektöründe fark yaratabilmek için önemli olduğunu ifade etti. Çağan, projenin amacının çevre kirliliğinin kaynağında en aza indirilmesi olduğunu belirterek, “Proje sayesinde; sanayi kökenli bir sivil toplum örgütü olan BOSİAD, BUÜ akademisyenleri ve UÇET üyeleri ile birlikte çalışma olanağı bulacak. Bu sayede her iki STK da yerel düzeyde bu tür projelerde hizmet verebilir hale gelecek. Proje sonunda elde edilecek tecrübe ile her iki organizasyonun da problem çözme, stratejik analiz ve politika oluşturma becerileri geliştirilecek. Çevre konusunda ortak stratejiler geliştirerek savunuculuk gruplarının oluşması sağlanacak, kamu/özel sektör kurumlarıyla artırılan diyalog ile sürdürülebilir ve işlevsel mekanizmalar ve araçlar geliştirilecek. Proje sayesinde elde edilen veriler üniversite işbirliğiyle farklı STK’ların araştırma ve veri yönetimi becerilerinin geliştirilmesi için kullanılacak” diye konuştu.

PROJE NASIL UYGULANACAK?

Çağan, 15 ayda tamamlanması planlanan projenin nasıl hayata geçirileceği ile ilgili de şu bilgileri verdi:

“Proje için seçilecek farklı sektörlerdeki Bursa Organize Sanayi Bölgesi içerisinde ve kentte yer alan 5 işletmeye ulaşılarak, projenin Bursa OSB dışındaki yapılara da yaygınlaştırılması sağlanacak. Projede Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden 3 öğretim üyesi yer alacak. Her işletmeye Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Topluluğu’ndan 2’şer üniversite öğrencisi dahil edilecek. Projenin temel eğitimi bu 1ve öğretim üyeleriyle gerçekleştirilecek. ‘Ağaç yaş iken eğilir’ atasözünden hareketle her işletmenin çalışanlarının çocuklarından 2’şer ilkokul öğrencisi de projede eğitilecek. Böylece çocuklarımız, anne-babalarının sahip olduğu veya çalıştığı şirketleri sorgularken kendi okullarında da UÇET öğrencilerinin mentorluğunda projenin temel çevre faaliyetlerini gerçekleştirecek. İlkokullarda birer çevre uygulaması kurgulanacak ve projenin sonunda bu uygulamalar BOSİAD’ın geleneksel olarak gerçekleştirdiği Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nda bir kategori altında ödüllendirilecek. Bir meslek lisesinin öğrenci grubuyla projede kullanılmak üzere atık toplama için özel biriktirme ekipmanı tasarlanarak imalatı gerçekleştirecek. 5 işletmenin çalışmaları da yine BOSİAD’ın Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması’nda bir kategori altında ödüllendirilecek. Ulusal Çevre Mühendisliği Öğrencileri Kongresi’nde gerçekleştirilecek bir çalıştayda farklı illerden ve üniversitelerden gelen öğrencilere proje adımları temel eğitiminden sonra örnek projeler tanıtılacak. Elde edilen tecrübe ve bilgiler basılı olarak ve internet ortamında diğer STK’ların araştırma ve veri yönetimi becerilerinin geliştirilmesi amacıyla paylaşılacak. Yurt dışında düzenlenecek bir teknik geziyle proje yurtdışında tanıtılacak ve yurt dışındaki örnek çalışmalar da projeye aktarılacak. Proje kapanış toplantısında diğer STK’lara, kamu kurumlarına ve paydaşlara proje sonuçları aktarılacak. Proje el kitapçığı benzer projelere ışık tutması amacıyla tüm ilgili gruplarla paylaşılacak.”

DOĞAYA SAYGILI, ÇEVRECİ ÜRETİM

Yıllardır üretim yaparken de doğanın korunması ve su kaynaklarına gereken hassasiyetin gözetilmesinin mümkün olduğuna vurgu yaptıklarını dile getiren Çağan, “Günümüzde su kaynaklarını bilinçsizce kullanıyor, dereleri, gölleri, denizleri sürekli kirletiyoruz. Sanayicileri ve gelecek nesilleri bu konuda daha da bilinçlendirmek zorundayız. Bunun için yapmamız gereken ise kirletmeyen, doğaya saygılı, çevreci bir üretim. Çocuklarımız için bunu yapmak zorundayız. Hayata geçireceğimiz bu proje de temiz çevre için yaptığımız çalışmalarımızın bir halkası. BOSİAD olarak daha temiz ve daha yeşil bir Bursa için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi.

PROJENİN BİR PARÇASI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUZ

Öte yandan proje ekibinde Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. N. Kamil Salihoğlu ve Prof. Dr. F. Olcay Topaç ile birlikte yer alan Doç. Dr. Selnur Uçaroğlu, AB çevre müktesebatının önemli bölümlerinden biri olan “Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü (IPPC)” ve “Endüstriyel Emisyonlar (EED)” direktifine uyum çerçevesinde ülkemizde farklı düzeylerde farklı çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekti. Uygulamalardan biri olan eko-verimlilik / temiz üretim; kaynak verimliliği, kirliliği kaynağında önleme, çevre dostu ürün vb. yaklaşımları ile kuruluşlara çevre performansında artışın yanı sıra üretim maliyetlerinde düşüş de sağladığını belirten Doç. Dr. Uçaroğlu, şöyle devam etti:

“Ülkemizde temiz üretim uygulamaları için öncelikli olarak ortaya çıkan ilk beş sektör; ana metal sanayi, gıda ürünleri ve içecek imalatı, kimyasal madde ve ürünleri imalatı, metalik olmayan diğer mineral ürünleri imalatı ve tekstil ürünleri imalatıdır. Bursa, bu sektörlerin tümünün üretim yaptığı, Türkiye’deki pek çok farklı sanayi ve çevre uygulamasına öncülük yapan bir şehir olarak çevre- sanayi ilişkisini sivil toplum katkısıyla farklı bir boyuta taşımak istemektedir. Biz de Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri olarak UÇET ile birlikte bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz.”

ÖĞRENCİ TABANLI EKO HAREKET

Projenin çevresel farkındalık yaratma hususundaki önemine değinen Prof. Dr. F. Olcay Topaç da şunları kaydetti:

“İnsanoğlunun çevreye olan negatif etkilerini minimum düzeye indirmek için çeşitli kurumlar tarafından yürütülen çevresel iyileştirme çalışmalarının önemli bir kısmını da bireylerin çevreyle ilgili farkındalıklarının arttırılmasına yönelik faaliyetler oluşturmaktadır. Toplumu oluşturan bireylerin arzu edilen bir çevresel duyarlılık seviyesine ulaşmaları ile çevresel iyileştirme çalışmalarının önemi tüm toplum tarafından daha kolay kavranmakta ve çevre korumaya yönelik çabalar toplum tarafından içselleştirilebilmektedir. Yürütülecek bu proje kapsamında ilk, orta ve yükseköğretimin çeşitli kademelerinde bulunan öğrencilere verilecek eğitimler ve öğrenci tabanlı eko hareketler çevre algısı oluşturma, farkındalık yaratma ve çevresel tutum ve davranışları şekillendirme konularında şüphesiz ki topluma büyük katkı sağlayacaktır. Bu inançla, hem bir akademisyen hem de bu şehrin insanı olarak proje kapsamında yapılacak tüm çalışmalarla ilgili heyecan duyduğumuzu belirtmek isterim.”

PROJE KATILIMCILARI=ÇEVRE REHBERİ

Farklı yaş gruplarına, eğitim seviyelerine ve sosyal tabakalara ait kesimlerden oluşan proje katılımcılarının her birinin birer “çevre rehberi” olmasının hedeflendiğine vurgu yapan Prof. Dr. N. Kamil Salihoğlu ise, projenin Türkiye’de sanayi-çevre ortak çalışma platformlarına öncülük etmesini ve yeşil/çevreci sanayi bölgelerinin Türkiye’de gündeme getirilmesinde önemli rol oynamasını beklediklerini belirtti.